Fortune, 25 Haziran 2001
Muayeneden hoşlanmıyorsunuz ama sağlıklı kalmanın
en iyi yolu, hasta olmadığınızda da doktorunuzu görmektir.
Hani farkında değilseniz söyleyeyim; tıp müthiş
teknik gelişmeler içinde. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) şimdiye
kadar hiç görünmemiş alanları tarıyor. İnsan genomu keşfediliyor.
Daha birkaç on yıl öncesinin bilim- kurgu konuları- organ nakilleri,
tıkalı damarları açan stentler- şimdi olağan prosedürler. Fakat
bütün gelişmelere rağmen tıbbın ana gövdesi hâlâ benim ve meslektaşlarımın
tıp fakültesinde öğrendiklerine dayanıyor.
Doğru teşhise ulaşmak için ayrıntılı bir sorgulamanın
en iyi yol olduğunu öğrendik. Normal kalp sesleriyle ciddî bir
üfürüm arasındaki farkı tanımanın en iyi yolu da fizik muayeneydi.
Klinik tecrübemiz arttıkça, prostattaki tehlikesiz bir büyüme
ile habis bir tümörü işaret eden kitle arasındaki ince farkı algılayabilecek
hale geldik.
Topladığımız bilginin mümkün tanılar listesi hâlinde
bir sentezini yaptıktan sonra uygun laboratuar tetkikleri istedik;
belki ortaya birşeyler çıkar diye, saçma atan tüfek gibi aklımıza
gelen her tetkiki değil.
Deneyimli hekimlerle çalışarak, etkili soruların
nasıl sorulacağını öğrendik. Hastanın hem ne dediğini hem de ne
demediğini dinlemeyi öğrendik.Tebrik edici, tavsiye edici iletişimi
ve bazen da çok kötü haberleri nasıl vereceğimizi öğrendik. Konuştuğumuz
insanın hayatının büyük bir değişimin etkisinde kalabileceğini
aklımızdan çıkarmadık.
Bunların hiçbiri değişmedi. Bu ortaklıkta, hastanın
da aktif bir rol alması gereği de... Doktorunuza gittiğinizde
mutlaka allerjilerinizin, aldığınız ilaçların listelerini ve şikâyetinizle
ilgili olabilecek bütün geçmiş tetkiklerinizi getirin. Muayeneden
önce rahatsızlık belirtilerini düşünün ki, onları açık ve kesin
bir şekilde anlatabilesiniz. Doktorunuz reçete yazdığında talimatlarına
uyun. Araştırmalar birçok insanın uymadığını gösteriyor.
Sağlıklı kalmanın yolu da hemen aynı derecede temel
ve basittir. Sigara içmeyin, fizik ve zihin aktivitenizi koruyun
ve iyi beslenin. Bunlar çok açıktır ve doğrudur. Son zamanlarda
42 000 kadın üzerinde yapılan bir araştırma, tavsiye edildiği
gibi beslenenlerin, araştırmanın yapıldığı beş yıl boyunca ölüm
risklerinin %30 düştüğü belirtmiştir.84 000 kadın üzerinde
yapılan bir başka araştırma da, en sağlıklı davrananların kalp
hastalığı riskinde yaklaşık %90 azalma gözlenmiştir.
Periyodik değerlendirmeler yaptırarak size sağlık
hizmeti verenlerle sürekli temasta bulunun. Tansiyonunuz normalse
iki yılda bir, yüksekse daha sık aralıklarla kontrol ettirin.
20 yaşından itibaren her beş yılda bir kan yağlarınızı (kolestrol
ve trigliseridler) kontrol ettirin. 45 yaşından itibaren de üç
yılda bir kan şekerinizi... Aşıları unutmayın. Basit bir aşı grip,
zatürre, tetanoz veya başka hastalıkları önleyebilir.
18 yaşından sonra veya cinsi faaliyet başladıktan
sonra kadınlar, bir ilâ üç yılda bir serviks kanserine karşı Pap
testi yaptırmalıdır. Genç erkekler, ayda bir kendilerini muayene
ederek, testislerinde kansere işaret eden kitle olup olmadığına
bakmalıdırlar. (Kolay hatırlamanın yolu: her ayın birinde; kolay
bir yerde- duşta.) Bu konuları çocuklarınıza da anlatın.
Kadınlar 40 yaşından başlayarak yıllık mammogramı
düşünmeli, ayda bir de kendi kendilerine meme muayenesi yapmalıdırlar.
40 yaşından başlayarak erkekler yılda bir parmakla rectal muayene
ve prostata özgü antigen (PSA) kan testin yaptırmalıdır. 50 yaşından
itibaren kolon kanseri taraması her iki cins için de kritiktir.
Kolon kanserinin birden fazla testi vardır. Hangisini tavsiye
ettiğini doktorunuza sorun ve söylediklerine uyun.
Bu testler, yaptırılması mutlaka gerekenlerdir.
Sizin özel riskleriniz ve durumunuza göre doktorunuz başka testler
de isteyebilir. Ailenizin geçmişinde saydığımız hastalıklar görülmüşse,
taramalara daha erken başlanır.
Son yılların müthiş gelişmeleri, hastalandığınızda
size belki yarar sağlayabilir. Fakat en ileri tedavilere ve o
çok parıltılı aletlere rağmen yeterli beslenme, dinlenme ve egzersiz,
iyileşmenin ve hastalıkları önlemenin kritik unsurlarıdır.