15 kilo fazlalığınız varsa kalp hastalığı, şeker hastalığı, safra kesesi
bozuklukları ve artrit riskinizin çarpıcı bir şekilde arttığını doktorlar
uzun zamandır biliyor.
1987 yılında, 15 kg'ın üstünde kilo verip de bu kiloyu en az beş yıl
koruyabilenler üzerinde yapılan bir incelemede bu başarıyı sağlayan en
etkin stratejinin kalorileri kısıp fizikî hareketliliği önemli ölçüde
arttırmak olduğu görüldü. Halbuki, kilo vermeğe çalışanların ancak %20'si
diyetle birlikte günlüğe yakın sıklıkta egzersiz yapıyorlar.
15 kg vermeyi düşünemiyor musunuz? Araştırmalar, 5 kg verenlerin bile
tansiyonlarının - normale gelmese bile- düştüğünü ve bazı durumlarda şeker
hastalığına yakalanma riskinin azaldığını gösteriyor. Hedef, haftada bir
kg civarında kilo vermektir. Bu tempoda vücut, metabolik termostatını
açlık seviyelerine düşürmez. (Çelişkiye bakın ki, çok hızlı kilo vermek,
safra taşı teşekkülü tehlikesini arttırmaktadır.) Bu derece yavaş bir
zayıflama rejiminin bile, orta yoğunlukta ağırlık kaldırma egzersizleriyle
birlikte yürütülmediği takdirde, yağın yanında kas kaybına da sebep olduğu
gösterilmiştir.
5 kg vermenizi istemek de mi çok? O halde hiç olmazsa daha fazla kilo
almayın. Gerçekten ABD nüfusunun o kadar büyük bür kesimi fazla kilolu
ki, geçen yıl Amerikan Kalp Derneği, sadece fazla kiloluların kilo vermesini
teşvik yerine, yetişkinlerin kilolarını muhafaza etmelerini vurgulamaya
karar verdi. Tabi bunu yapmak yaş ilerledikçe zorlaşır. Çoğumuz için çözüm,
hem kalp, hem de iskelet kaslarını güçlendiren egzersizler yaparken, yediğimize
makul sınırlar koymaktır.