Grip- pek de zararsız değil!
Grip, özellikle kış aylarında önemli sıkıntılara yol açabilir.
Bir çok kişi, pek çok gününü, gribin yol açtığı rahatsızlıklarla
sürünerek geçirmek, kimileri işinden uzaklaşıp yatağa bağlanmak
zorunda kalır. Kimilerinde ise çok daha ciddi durumlara, süre giden
hastalıklarda alevlenmeye ve hatta
ölüme yol açar. Özellikle Batı toplumlarında gripten ölümlerden daha
çok söz edilmektedir. Ülkemizde belki yaşlı nüfusun daha az olması, belki
de, gribin ciddi hastalıkları alevlendirmesinin gözden kaçırılması yüzünden
"gripten ölüm", sık duyulan bir şey değildir.
Grip, virüslerin sebep olduğu mikrobik, bulaşıcı bir hastalıktır. Çoğunlukla,
hasta kişilerin öksürük ve aksırığıyla bulaşır. 1-4 günlük bir kuluçka
döneminin ardından başlar. Ateş, halsizlik, kırgınlık, kuru öksürük,
baş, kas, boğaz ağrılarıyla seyreder. Genellikle bir hafta içinde düzelir.
Ama kırgınlık ve öksürüğün iki haftayı aştığı da olur. Gribi daha çok
sorun haline getiren, başka hastalıklardan muzdarip kişilerin durumlarını
ağırlaştırabilmesi ve orta kulak iltihabı, zatürre gibi bazı sonuçlarının
olabilmesidir. Bu sonuncular, özellikle yaşlılarda ölüme kadar gidebilmektedir.
Antibiyotiklerin faydadan çok zararı olabilir
Gribin etkili bir tedavisi yoktur. Çoğu kere doktora danışılmadan
alınan- antibiyotikler, yararsızlığın yanında zarar da verebilir. Ancak
belirtileri azaltıcı, ağrı kesici, ateş düşürücü gibi ilaçlar kullanılabilir.
Yakalandıktan sonra yapılabilecek pek az şey bulunması, hastalığın aşıyla
önlenmesinin önemini arttırmaktadır.
Son yıllarda, ülkemizde de grip aşısına karşı yoğun rağbet
başlamıştır. Ancak, ne yazık ki, bu uygulamaya baş vuranların büyük bir
çoğunluğu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip değildir.
Neler grip değil?
Çok sıkça düşülen bir yanılgı, her üst solunum yolu enfeksiyonuna
grip denmesidir. Oysa, solunum yolu enfeksiyonları, içinde gribin de bulunduğu
geniş bir hastalık ailesidir. Pek çok kişi, burun akıntısı, burun tıkanıklığı,
hapşırık-aksırığın daha ön planda olduğu soğuk algınlığına da, yanlışlıkla
grip der. Elbette, grip aşısının bunlara bir faydası olamaz. "Geçen
yıl aşı oldum ama yine de grip oldum" diyenlerin çoğu aslında gribe
değil, soğuk algınlığına yakalanmışlardır.
Aşı nasıl hazırlanıyor?
Aşı, grip virüsüne karşı, ölü virüslerden hazırlanır. Ancak,
gribin tipleri ve bu tiplerin de her birinin pek çok alt grubu bulunmaktadır.
Tek bir grip mikrobu değil, bir çok çeşit grip mikrobu vardır. Aşının
çok yüksek sayıdaki bütün çeşitleri kapsaması söz konusu olmadığından,
bilim adamları her yıl, bir sonraki yıl, görülmesi en muhtemel çeşitleri
kestirir ve aşıyı bu tahmine göre hazırlar.
Zamanlama
Aşının koruyucu etkisi, uygulamadan 1-2 hafta sonra başlar. Bu yüzden,
aşının en uygun zamanı, gribin en sık görüldüğü ayların hemen öncesi,
yani güz aylarıdır. Ekim ve Kasım yeğlenir.
Koruma süresi?
Gribe yol açan virüsler, sıklıkla değiştiğinden her yıl yeniden aşı
yapılması gerekir. Aşının etkisi de zaten yaklaşık bir yıldır.
Kimlere yapılmalı?
Kimlere aşı yapılması gerektiği konusunda, tıptaki genel kabul şu şekildedir:
- 65 yaşın üstündeki herkese,
-
Önemli sağlık sorunları olanlara: a. Ciddi kalp, akciğer, karaciğer,
böbrek, kan, hormon hastalığı olanlara, b. Bir önceki yılda, sürekli
doktor gözetimi gerekenler ve hastaneye yatırılanlara, c. Bakım uygulamaları
yapılan yerlerde (huzurevi, rehabilitasyon merkezi vb) uzun süre kalanlara,
ç. Bulaşıcı hastalıklarla savaşma yeteneği daha az olanlara (AİDS hastalığına
yol açan HIV virüsü taşıyanlara, uzun süreli kortizon gibi ilaçlarla
tedavi görenlere, ışın veya ilaçlarla kanser tedavisi görenlere...)
-
6 ay-18 yaş arası bebek, çocuk ve gençlerden uzun süreli aspirin tedavisi
görenlere, (koma, karaciğer hasarı ve ölüme neden olan Reye Sendromu
gelişebileceğinden)
-
Gebeliğinin ilk üç ayı grip mevsimine rastlayacak kadınlara,
-
Yukarıda saydığımız riskli gruplarla karşılaşma şansı yüksek olanlara:
a. Sayılan riskli gruplarla birlikte yaşayanlara, b. Sağlık çalışanlarına
(doktor, hemşire, hastabakıcı...), c. Kronik bakım yapılan sağlık kuruluşlarının
personeline, ç. Yüksek riskli kişilere evde bakım veren -hemşire, gönüllü vb- kişilere,
-
İşgücü kaybının bedeli yüksek olacaklara: a. Önemli toplumsal hizmetler
verenlere, b. Salgın çıkarsa, okul aktivitelerinde önemli sıkıntılar
oluşabilecek okul mensuplarına.
Kimlere yapılmamalı?
Her şey gibi aşıya karşı da allerji gelişebilir. Bu yüzden, önceden
aşı yapıldığında allerji ya da ciddi yan etki gelişenlere aşı yapılmamalıdır.
Yumurtaya karşı ciddi allerjisi olanlar için de sakıncalıdır. Aşı yapılacağı
sırada ağır hasta olanlara, yüksek ateşlilere ya da sürekli hastalığı
olanlardan, o sırada durumu ciddileşenlere de önerilmez.
Nerede, kime yaptırılmalı?
Aşı uygulanmadan önce doktora danışmakta, çok seyrek olsa da, anafilaksi
dediğimiz ölümcül allerjilere müdahale edilebileceğinden, aşıyı bir
sağlık kuruluşunda yaptırmakta yarar vardır.
Aşı erişkinlere bir kerede verilir. Dokuz yaşından küçük çocuklara,
bir ay arayla, yarım dozda iki kerede uygulanır. Kasa veya cilt altına
yapılabilir. Aynı gün, gerekiyorsa başka aşılar da yapılabilir. Ama
aynı kol veya kalçadan yapılmaması tavsiye edilir. Türk ilaç piyasasında
ruhsat almış bir grip aşıları alfabe sırasıyla, Agrippal S1, Begvirac,
Fluarix, Fluvirin, İnflexal ve Vaxigrip'tir.
Aşının riskleri nelerdir?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, grip aşısının da riskleri vardır. Ancak,
genelde oldukça güvenli kabul edilebilir. Her ilaca olduğu gibi, aşılara
karşı da allerji olabilir. Seyrek görülen ama ciddi sonuçlar verebilen
allerjiler aşı yapıldıktan sonraki ilk bir kaç dakikayla-bir kaç saat
içinde ortaya çıkar. Uygulamanın hemen ardından, hafif veya orta şiddette
rahatsızlıklar -aşı yerinde hassasiyet, kızarıklık, şişlik; genel olarak
ateşlenme ve ağrılar- ortaya çıkabilirse de, bunlar genellikle 1-2 gün
sürüp geçer. Aşı, ölü virüslerden hazırlandığından, gribe yol açmaz.
Aşı ne ölçüde faydalı?
Grip aşısı, grip nedeniyle hastaneye yatmayı %50-60, gribe bağlı yaşlı
ölümlerini %80 oranında azaltır. Ancak, koruyuculuğunun sınırları olduğunu
baştan belirtmek gerekir. Her şeyden önce, bilim adamları, bir sonraki
yılın grip türlerinin tamamını öngörmeyebilirler. Aşı, uygun koşullarda
saklanmamış ve nakledilmemiş olabilir. Doğru koşullarda saklanıp uygulanmak
şartıyla aşının faydası inkâr edilemez.