- Dukan diyeti, temelde sırtını proteine yaslayan bir diyettir. Üç enerji kaynağından illa biri yeğlenecekse, o da protein olabileceğinden, bunun doğru bir tercih olduğu söylenebilir.
- Gram başına verdiği 4 kalori, karbonhidratlarınkiyle aynı ama 9 kalorilik yağın yarısıdır. Yani aynı ağırlıktaki yağın yarısı kadar enerji verir.
- Proteinlerin sindirimi, karbonhidrat ve yağlarınkinden yavaştır; bu tokluğun daha uzun sürmesine yardım eder.
- Aldığımız gıdayı enerjiye dönüştürmek için de enerji gerekir. Bunun için aldığımız karbonhidratın %7’sini, yağın %12 ve proteinin %30’unu harcarız. Yani aldığımız proteinin üçte bire yakını, proteinin enerji verir hale gelebilmesi için harcanır.
- Proteinler vücudun yenilenmesi, onarımı için önemli yapı malzemeleridir. Proteini oluşturan aminoasitlerin çoğu vücutta üretilemez, dışardan alınmaları zorunludur.
- Başta beyin olmak üzere bazı dokuların şeker ihtiyacını karşılayamayacak ölçüde yetersiz karbonhidrat aldığımızda, vücut proteinden şeker üretir. Bunun için de kasları kullanır yani kaslar “erir”. Fazlaca protein alarak bu erime bir ölçüde bertaraf edilir.
- Enerji kaynaklarının kısıtlanıp, tek besin grubunun (protein) ağırlıklı hale getirilmesi, kilo vermeye ekstra katkı sağlayabilir. Bunun iki temel nedeni vardır:
- Vücudun çalışması çok farklı besinlerle beslendiğimiz gerçeğine göredir. Besinlerin sindirilmesinden emilmesine, emilmesinden taşınmalarına, depolanmalarından enerji olarak kullanılmalarına kadar tüm süreçler, çeşitli besinlerin makul miktarlarına göre hazırlanmıştır. Bunun yerine tek besine döndüğünüzde vücut bocalar. Farklı besinlerin işlendiği “fabrikaların” çoğu boştayken, tek besini işleyen “fabrika”, kapasitesi aşıldığı için işlemeye yetişemez. Böylece, yeterli verimde enerjiye dönüştürmek mümkün olmaz.
- Çeşitlilik yerine sürekli aynı tür gıdaların tüketilmesi, o besine karşı iştahın azalmasına, ne kadar cazip olursa olsun, bir süre sonra bıkkınlığa neden olarak daha az tüketilmesine yol açacaktır..
Asıl amaç zayıflamaksa, enerji kaynağı olarak proteinlerin öncelenmesi doğru bir stratejidir. Kısıtlananlar dışındakilerin istendiği kadar yenebilmesi vaadi de sempatiktir.
- İzin verilenler için ciddi bir kısıt getirilmemiş olması, diyet yapan kişi için psikolojik bir rahatlıktır. “Aç kalma riskim yok! Her şeyi olmasa da izin verilenleri istediğim kadar yiyebilirim.” düşüncesi, diyet yapanların yaşadığı “yasak arzuyu kamçılar” gerçeğini, bir nebze de olsa azaltır.
- Dukan diyetini uygulayanlar için belki de en cazip şeylerden biri, mutfak terazisi, hesap makinası gibi ölçüp biçmelere; profesyonel diyetisyen desteğine ihtiyaç göstermeyişidir. Bazı istisnaları saymazsak, ana fikir, sizden istenen izin verilenleri istediğiniz kadar yiyip, izin verilmeyenlere dokunmamaktır.
- Diyetlere itimadı zayıflamış diyetzedeler için motivasyon son derece önemlidir. Dukanın atak aşaması son derece motive edicidir. Çünkü daha sonra izah edeceğimiz nedenlerle, morali yükseltecek ölçüde kilo kaybı garantidir. Üstelik yine daha sonra izah edeceğimiz nedenlerle, iştah azalır. Bundan iyisi can sağlığı; hem hayli kilo veriyor, hem de acıkmıyorsunuz! Birkaç günde, zorlanmadan 3-4 kilogram verenlerde, “Galiba bu kez olacak!” duygusunun gelişmemesi beklenmez.
- Çoğu insan, inisiyatif kullanmak, düşünme zahmetine girmek yerine, -kendilerini tereddütte bırakmayacak kesinlikle- kendilerine verilen talimatlara uymayı yeğler.
Dukan bunu başarıyla yapıyor. Nelerin yenip nelerin yenmeyeceği tek tek sayılıyor, uygulamaların ne kadar süre yapılacağı tanımlanmış, hangi aşamada kaç dakika yürüneceği belirtilmiş…