Bundan yarım asır önce beslenme uzmanlarının işi, bugüne göre daha kolaydı.
Ana tavsiye et, süt, sebze ve meyvenin hepsinden ve dengeli olarak faydalanılmasıydı.
İleri ülkelerde şişmanlığın tam bir salgın hastalık şeklinde artması,
doymuş yağların ve kırmızı etin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri ortaya
çıkınca, "hepsinden, dengeli biçimde yiyin" tavsiyesinin yetmediği hissedildi.
Yaklaşık on yıl önce, ABD Tarım Bakanlığı bu sayfada ilk sunduğumuz "Piramid"i
ortaya attı. Bu piramidle şişmanlığın asıl kaynağı olarak görülen yağ
(özellike doymuş hayvansal yağlar) ve tatlılar "tavan arasına" kaldırılıyor,
bunların yerine günlük kalori ihtiyacının çoğunun tahıllardan karşılanması
öneriliyordu.
Yağların hepsinin suçlanmaması gerektiği, Akdeniz insanlarının asırlardır
zeytin yağı yedikleri ve hiç de sağlıksız olmadıkları bilgileri, bu piramide
bir ikincisini kardeş olarak getirdi: "Akdeniz Piramidi". Bunu ikinci
piramidimiz olarak sunuyoruz.
Aradan geçen on yılda, şişmanlama salgını durmadı; tersine arttı. Gerçi
piramid tavsiyelerine uyulduğu için veya uyulduğu halde şişmanlanmıyordu
ama ortaya yeni bilgiler ve yeni problemler de çıkmıştı. Katı margarin
ve hazır kek, bisküi gibi gıdalarda gittikçe daha fazla kullanılan ve
kolestrolsüz diye sağlıklı iddiasıyla pazarlanan trans yağların aslında
tereyağından da zararlı olduğu bulundu. Balık ve bitki yağlarının faydaları
ortaya çıktı. Kepekli tahılların rafine tahıl ürünlerine göre yararı da
belirginleşti. Bütün bu gelişmeler, yakın zamanda Newsweek dergisine kapak
olan ve bizim gazetelerimize de "Mükemmel Diyet" başlıkları ile yansıyan
yeni bir piramidi ortaya çıkardı. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'ndan
Dr. Walter Willet'in yeni piramidini. Bu sayfada son olarak da bu piramidi
veriyoruz.
Harvard piramidinin eskilerden en büyük farkı, rafine tahıl ürünlerini
de tavan arasına atması. Ayrıca yağların eşit olmadığı, faydalılarından,
şişmanlatmayacak kadarının yenmesi gerektiği tavsiyesi fark yaratıyor.
Willet piramidinin ABD Tarım Bakanlığı'nınkinden epey ayrıldığı, fakat
Akdeniz piramidinden çok da farklı olmadığı söyleniyor. Gerçi Akdenizliler
bol makarna da yer ama. Milyarlarca insanın asırlardır pirinçle beslendiği
halde bal gibi sağlıklı oldukları söylendiğinde Willet'in Harvard ekolü,
"İyi ama onlar gündüz masa başında, gece de televizyon karşısında oturmuyor!"
diye cevap veriyor. Zaten piramidin temeline günlük egzersiz ve mutlaka
kiloya dikkat uyarılarını koymuşlar.
Tartışmalar süre dursun, tartışılmayan doğrulara bakalım: Şişmanlık iyidir
diyen kimse yok. Bir şişmanın piramidi de muhakkak ki bu sayfadakilerin
tamamınıdan çok farklı. Diğer bir çarpıcı nokta, bazı "mucize rejim"lerin
bütün piramitlerin "sakın yapmayın!" dediğini tavsiye etmesi! Peki gazetelerimizin
"mükemmel diyet" dedikler hangisi? Mükemmel diyet, ömür boyu sürecek sağlıklı
beslenme alışkanlığıdır. Yanlış anlama "diyet" kelimesinin iki farklı
manasından kaynaklanıyor. "Diyetisyen" kelimesindeki ve Newsweek'in bu
sayısının kapağındaki "Mükemmel Diyet" ifadesinde bu kelime "beslenme
tarzı", "uzun vadeli beslenme şekli"ni anlatıyor. Yersiz ümitlenenlerse
"zayıflama rejimi" ile eş anlamlı kullanılıyor: Başlanacak, birkaç hafta
sürüp sonra bitecek ve bitince eski alışkanlıklarımıza dönebileceğimiz
eziyetli, fakat kilo verdiren bir paket. Rejimlerin yapıldıkları sırada
kilo verdirebildiğini, fakat orta vadede verilen kiloların genellikle
fazlasıyla geri döndüğünü "Rejimler şişmanlatır mı?" yazımızda anlatmıştık.