Yazdıklarımızı yeniden değerlendirirsek, geleneksel tıbbın sağlıklı görünen kişilerde, vitamin ve mineral desteği konusunda fazla arzulu olmadığını söyleyebiliriz. Egemen görüş, hiçbir desteğin sağlıklı beslenmenin yerini tutmayacağı şeklindedir.
Kuşkusuz bazı hayat safhalarında, bazı kişilerde vitamin ve minerale ihtiyaç artmaktadır. Bu kişilerin de mümkünse ilk tercihi, vitamin ve minerali, ekstra açıklarını da kapatacak şekilde beslenmelerini gözden geçirip yeniden düzenlemeleridir.
Ama bazı hallerde ihtiyaç çok fazla olduğu ve/veya eksikliğin sonuçları yaşamsal olabildiğinden, -sağlıklı beslenme önerileriyle birlikte- vitamin ve mineral desteği de tavsiye edilmektedir. Bunlar arasında en önemlileri şunlardır:
- Erken (prematür) doğan, düşük doğum ağırlıklı, gebeliğinde annesi demir eksikliği olan, emzirilmeyen, demirle desteklenmiş formül mama almayan bebeklerde demir takviyesi gerekebilir.
- Gebelerde demir takviyesi genelde önerilir.
- Bebekte oluşabilecek sinir sistemi hasarlarını önlemek için, gebe kalmadan en az bir ay öncesinden başlayarak, gebeliğin ilk üç ayında da sürdürülecek şekilde folik asit takviyesi yapılması konusunda büyük ölçüde uzlaşı vardır.
- Sıklıkla ihtiyaç kadar alınmadığı için, erkeklerin ve menopoz öncesi kadınların günde 600-800 İÜ D vitamini+1000 miligram kalsiyum, menopoz sonrası kadınların 800-1000 İÜ D vitamini+1200 miligram kalsiyum desteği almaları uygun olur.
- Yaşlılık, vejetaryen beslenme gibi yüksek riskli grupların B12 vitamini eksikliği konusunda hassasiyet göstermeleri gerekir.
Kuşkusuz hastalık halleri yazımızın merceği dışındadır. Bu hallerde doktorlar vitamin ve mineral takviyesi önerebilirler.
Vitamin ve mineral için en doğru davranış, ihtiyacın sağlıklı beslenmeyle karşılanmaya çalışılmasıdır.
Ama bunlar dışında, vitamin ve mineral takviyesi için çok istekli olmaya gerek yoktur. Kimi zaman tanık olduğumuz, “beslenmeme dikkat etmiyorum ama bu desteklerle telafi ediyorum” söylemi de çok anlamlı değildir. Kaldı ki, vitamin ve minerallerin fazlasının zarar verebileceğini, üstelik onların da bazı yan tesirlerinin olabileceğini gördük. Özellikle beta-karoten, A vitamini ve E vitamini konusunda çok dikkatli olmak gerekir. Son dönemde abartılı şekilde popülerleşen D vitamininin suiistimali, listeye D vitaminini de eklemeyi gerektirecek gibi görünüyor…