Genelde vitamin ve mineral desteklerinin “fayda” sağlayabilecekleri ama “zarar” vermeyecekleri düşünülür. Oysa bu çok yanlıştır.
vitamin ve mineraller, eksiklikleri varsa alındıklarında fayda sağlar. Ama eksiklikleri yok
sa veya eksikliği telafiden çok daha yüksek dozlarda alınıp belli bir miktarın üstüne çıkarlarsa, zarar verebilirler. Bu tür zarar, vücutta biriktikleri için, özellikle yağda eriyen A, D, E ve K vitaminleri için söz konusudur. Erişkinlerde günlük vitamin ve mineral ihtiyacı için tabloya bakabilirsiniz.
Doz aşımı dışında, vitamin ve minerallerin bir takım istenmeyen yan tesirlerinin de olması mümkündür.
Bu nedenle hemen her şeyde olduğu gibi aslında tartışma, bir yarar-zarar dengesi sorunudur.
***
Bir önceki bölümde alınması konusunda istekli olunması gereken vitamin ve minerallerden söz etmiştik. Bir de gereğinden fazla alınmasından özellikle sakınılması gerekenler var:
Beta karoten ve A vitamini:
Hâlihazırda (ve muhtemelen geçmişte) sigara içenler ve asbest maruziyeti gibi akciğer sorunu olanlar, beta-karoten veya A vitaminini fazla aldıklarında akciğer kanseri ve her hangi bir sebepten ölüm riski artar (
1,
2).
Vitaminler zarar da verebiliyor. Özellikle beta karoten, A vitamini ve E vitamini için dikkat gerekiyor.
D vitamini: D vitamini eksikliği o kadar popülerleşti ki, “her derde deva” gibi algılayanlar var. Özellikle çok yüksek doz D vitamini ampullerinin –kontrolsüz- yutulması, böyle giderse, önümüzdeki yıllarda D vitamini doz aşımı sorunu yaratacak gibi görünüyor.