Kilo için bildik denklem, yiyeceklerle aldığımız kalori ile, hareketle harcadığımız kalori farkı hesabına dayanır. Ama sıklıkla bunun hiç te tahmin ettiğimiz gibi yürümediğini görürüz. Aynı şeyleri yapan kişilerin kilo seyirleri çok farklı olabildiği gibi, diyetimizi bozmadığımız halde artık kilo verememeye başlayabiliriz.
Bu farklılıkların önemli nedenlerinden birinin kahverengi yağ dokumuz olduğu anlaşılmıştır. Kahverengi yağ dokusu, oluşan enerjinin, iş için değil, ısı için kullanılmasını sağlamakta, iş verimliliğini düşürmektedir. Yani bu doku, enerji harcama verimliliğini değiştirerek, adeta bizi az yada çok yakan bir arabaya dönüştürebilmektedir.
Bu yüzden kilo kontrolü için, kahverengi yağ dokusunun etkinliğini artırmak yeni bir umuttur. Gerçekten de, vücut yağ yüzdesi ne kadar düşükse, kahverengi yağ miktarının o kadar fazla olduğu saptanmıştır. Kahverengi yağ dokusu faaliyetinin artmasının şeker hastalığına da iyi geleceği düşünülmektedir.
Kahverengi yağ dokusunun etkinliği yaşla azalmaktadır. Onu daha etkin hale getirmenin şimdilik iki yolu var: Soğuğa maruz kalmak ve kırmızı acı biber tüketimini artırmak bu dokuyu daha işler hale getirmekte ve vücut beyaz yağını anlamlı azalmaktadır. Ama bilim dünyası, bunlar yerine daha etkili ve daha sevimli yollar bulmak için çaba içindedir.
e-posta adresiniz:
e-posta adresi:
dr. pozitif'e ücretsiz kaydolun. Daha sağlıklı, daha ince, daha genç, daha mutlu olma yolunda gelişmeleri, yenilikleri size haber verelim.