Bu soruya cevap vermeden önce “Hangi spirulina?” sorusuna yanıt bulmalıyız. Yazının başında da belirttiğimiz gibi, doğal ortamdan siprulina hasadı mümkün olduğu gibi dünyanın pek çok yerinde çiftlikleri de oluşturuldu.
Çiftlikler, bakteri çeşidinden ortam koşullarına kadar pek çok şeyi kontrol altında tutma imkânı verdiğinden risk yönetimi daha kolaydır. Ayrıca üretim havuzlarının manipüle edilmesi, besin değerini yükseltme fırsatı verir. Bu yüzden çiftliklerin hasadından elde edilen ürünlerin hem güvenilir, hem daha etkin olduğunu söyleyebiliriz. Bunların kullanılmalarına bağlı ciddi bir yan etki söz konusu değildir.
Buna karşılık doğal ortamdan elde edilenlere, zararlı mikroplarla, yine bazı bakterilerin ürettiği karaciğere zarar veren (hepatotoksik) “mikrosistinler” ve ağır metallerin bulaşması riski vardır. Böylesi bir bulaşma; karaciğer hasarı, bulantı, kusma, halsizlik, susama hissi, çarpıntı, şok hatta ölüme neden olabilir. Çocuklar daha da hassas olup risk daha fazladır. Bu nedenle, doğal ortamdan elde edilenlerin söz konusu riskler açısından test edilip, bu riskleri taşımadıklarının belgelenmesi gerekir.
Spirulina kullananların, ürünün çiftliklerden mi, doğal ortamdan mı sağlandığını; doğal ortamdan sağlandıysa bulaşma yönünden test edilip edilmediğini araştırmalarında fayda vardır.
Çok seyrek olarak bir çeşit ağır alerji diyebileceğimiz “idyosenkratik reaksiyon” görülebilir.
Çiftliklerde üretilenler hayli güvenilirdir. Ama doğadakiler mikrop, toksin ve metal bulaşması riski taşıyabilir. Bağışıklığı uyarması ve ilaç etkileşimini de not etmek gerekir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle, bağışıklık saldırısının vücudun kendine yöneldiği “otoimmün” denilen –sistemik lupus eritematozus, romatoit artrit, multipl skleroz gibi- hastalıkları azdırabilir ve –aynı sebepten- bu hastalıkların tedavisi ve organ nakli reddini önlemek için verilen bağışıklığı baskılayıcı ilaçların tesirini azaltabilir. Kan pıhtılaşmasını önleyen varfarin (Coumadin tablet) gibi ilaçların etkinliğini de değiştirebilir.
Aslında önemli bir yan etki bildirilmemiş olmakla birlikte, yeterli bilgi birikimi olmadığından gebe ve emzirenlerin kullanmamaları tavsiye edilir. Fenilketonürisi olanlar da spirulina kullanmamalıdır.