En az 500 yıldır Aztekler, Meksika’nın ortasındaki Texcoco gölünden ve birkaç yüzyıldır Sahra çölü yerlileri, Afrika’da Chad gölünden topladıkları mavi-yeşil yosunları kurutup yiyorlardı. Bu yemeklerinin günün birinde “gölden gelen mucize”, “süper besin” olarak adlandırılacağından habersizdiler.
Yirminci yüzyılın ikinci yarsında bu gıda bilim dünyasınca fark edilmiş ve pek çok araştırmaya konu olmuştu. Doğada tropikal ve subtropikal bölgelerdeki, karbonat ve bikarbonattan zengin alkali vasıftaki su birikintileri ve göllerde devasa topluluklar halinde gelişen bu canlı, önceleri “mavi-yeşil alg” olarak nitelendi. Sonra onun bir bakteri olduğu anlaşıldı. Üstelik 3,6 milyar yıllık yaşıyla, varlığını sürdürebilen siyanobakteri ailesinden en eski bakteriydi. Dahası, canlı yaşamının dönüm noktalarından biri olan fotosentezi de onların başlattığı düşünüldü. Güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürmüşler; bu sırada karbondioksiti kullanıp bir atık olarak oksijen salmaya başlamışlardı. 2 milyar yıl öncesinde “oksijen kirliliği” nin eriştiği seviye, oksijen kullanan canlıların ve bitkilerin gelişmesini sağladı. Giderek artan oksijen, 500 milyon yıl önce yeryüzünü canlı türleri karnavalına dönüştürdü.
Canlı evriminde önemli dönemeçlerden biri olan bu eşsiz bakterinin besin değeri çok yüksektir. Ayrıca bir dizi hastalıkta faydalı olduğu iddia edilmiştir.
Bilimin bu saygıdeğer mikroba gösterdiği ilgi, evrimdeki rolüyle sınırlı değildi. Yüksek besin değeri nedeniyle de ilgi görüyordu. 1970’li yıllarda yetersiz ve kötü beslenenlerde kullanılmaya başlandı. Ama onu şöhret yapan belki de en önemli gelişme, NASA ve Avrupa uzay ajansı MELLISA’nın spirulinayı uzun süreli uzay görevleri sırasında temel besinlerden biri olarak kabul edişiydi.
Kötü beslenenlerde kullanımıyla başlayan tıp serüveni, -daha sonra listeleyeceğim- bir dizi hastalıkta kullanılmasıyla devam etti.
Sonuçta artan popülaritesi, doğadaki koşullara benzer şartlarda, çiftliklerde üretilmeye başlanmasıyla sonuçlandı. Dünyanın pek çok yerinde ve bu arada ülkemizde de spirulina çiftlikleri kuruldu. Toz, kapsül gibi farklı formlarda piyasaya sürüldü.