Bir önceki bölümde belirttiğimiz gibi, hamilelikte, şeker hastalığına yatkınlık artar. Ama şeker hastalığına –gebe olmasa da- yatkınlığı olan annelerde bu risk daha da fazladır. Böylelikle önceden şeker hastası olmayan biri gebelik sırasında şeker hastalığıyla tanışmış olur.
Gebelik sırasında böylesi bir riskle karşılaşma olasılığı hiç te az değildir. %1’den %25’e kadar değişik sıklık oranları bildirilmiştir. Ama gebelikte şekerin ortaya çıkma ihtimalinin en çok %2-6 sıklık oranında kümelendiğini söyleyebiliriz. Bir önceki bölümde kilo arttıkça bu riskin arttığını konuşmuş ve bazı çalışmaların ortaya koyduğu rakamları paylaşmıştık (Bkz: GEBELİK (HAMİLELİK) SIRASINDA ŞEKER HASTALIĞI (GESTASYONEL DİYABET) RİSKİ)
İyi haber, çoğu annede, gebeliğin sonlanmasıyla (en önemli neden olan plasentadan kurtulmakla), su yüzüne çıkan şekerin ortadan kalkmasıdır.
***
Gebelik şekerinin önemi, hem anne, hem de bebeği için bazı riskler taşımasıdır. En önemli risk bebeğin “tosuncuk” olması, iri bebeğin hem anne hem de bebeğin kendisi için doğumu sıkıntılı hale getirmesidir. Doğumda bebeğin omzunun takılması (“shoulder dystocia”), köprücük kemiği kırığı, kola giden sinirlerin hasarlanması yüzünden kol ve elde kuvvet kaybı, sezaryene ve sunî sancıya (indüksiyona) başvurma ihtimalinde artış bu riskler arasında sayılabilir.
Gebelik şeker hastalığı sırasında, anneyi bekleyen bir başka iki önemli risk vardır: İlki, preeklampsi denen ve halk arasında “gebelik zehirlenmesi” olarak bilinen; kendisini tansiyon yükselmesi, protein işeme, vücutta şişliklerle gösteren rahatsızlıktır. Diğeri, anne karnındaki yavrunun beslenme ve korunmasında önemli olan ve yavruyu kuşatan “amnion sıvısının” artışı “hidramnios” dediğimiz bebeğe zarar verebilecek durumdur.
Yavruda kalp, karaciğer gibi organların büyümesi, doğumsal anomaliler, sarılık, kan şekeri düşüklüğü, kan kalsiyum düşüklüğü, solunum sıkıntıları, hatta ölüm riskinde artış görülebilir. Bebeğin doğum sonrası yoğun bakım görme ihtiyacında da artış olduğu bildirilmiştir.
Zarar doğum işlemi ile sınırlı değildir. Gebelik şeker hastalığı (gestasyonel diyabet) geçiren annelerin, hem kendilerinin, hem de doğurdukları bebeğin ileriki yaşamında şeker hastalığına (Bkz: Gebelik şeker hastalarında daha sonra şeker hastalığı ortaya çıkması ihtimaline egzersizin etkisi) ve şekerle ilişkili tansiyon, kolesterol, kalp hastalığı gibi sorunlara yakalanma ihtimalleri artmaktadır.