Şeker hastalarında egzersiz, egzersizin yapıldığı sırada ve onu izleyen saatlerde bazı değişikliklere neden olur.
Bir de egzersizin haftalar, aylar sonra gözlemleyebileceğimiz sonuçları vardır.
Egzersizin şeker hastalarında kısa dönemdeki etkileri
Egzersiz yapıldığı sırada, doğal olarak daha fazla kalori harcanır. Sözgelimi yatakta uzanan birine göre, kabaca, bisiklet sürmek 7,5; basketbol oynamak 6,5; ip atlamak 11,6; saatte 5 kilometre hızla yürümek 4,3; kulaç atarak yüzmek 5,8 kat daha fazla enerji harcanmasına sebep olur. Sanırım, bunun olumsuz enerji dengesinin kötü sonuçlarına faydasını söylemeye gerek yoktur.
Ama şeker hastalığı yönünden egzersizin en önemli tesiri, şekerin kas hücrelerine girişini kolaylaştırmasıdır.
Normalde şekerin, yakıt olarak kullanılmak üzere kas hücrelerine girebilmesi için insüline ihtiyaç vardır. İnsülin, hücreye ulaştığını haber veren insülin almacına bağlandığında, devreye giren sinyal sistemi, kesecikler içinde bekletilen GLUT-4 denen, glukoz taşıyıcılarının hücre zarına taşınmasını sağlar (Bakınız Şekil). GLUT-4 yardımıyla şeker hücre içine alınır.
Oysa egzersizle kasılan kaslarda, şeker, insüline ihtiyaç duymadan kas içine girebilme yetisi kazanır. Çünkü egzersiz –insülin olmadan da- GLUT-4’ün hücre zarına taşınmasına neden olmaktadır.
Bu, şeker hastaları için çok önemlidir. Çünkü şeker hastalarında ya insülinin tesirine karşı bir direnç vardır; GLUT-4 taşınması için verilen sinyale duyarsızdır veya insülin miktarı yetersizdir.
Egzersiz, insülin olmasa veya tesiri azalsa bile, yakıtın kasa girişini; böylece yanışını kolaylaştırmış olur.
Bununla da kalmaz, egzersiz, şeker hastalarında görüldüğünü söylediğimiz insüline direnci azaltır; bir başka deyişle insülin duyarlığını artırır. Üstelik insülin duyarlığındaki bu artış, koşullara bağlı olarak, 2-72 saat kadar devam etmektedir.
Egzersizin, hem insüline ihtiyaç bırakmadan şekerin hücreye girişini sağlaması, hem de insüline duyarlığı artırmasının ortak sonucu, kan şekerinde düşme eğilimidir.
Egzersiz yapılırken ve egzersiz sonrası kısa bir süre daha; i. Kalori harcamasını artırır, ii. Şeker, normalde ancak insülin yardımıyla kas hücresine girebilirken, egzersiz bu zarureti ortadan kaldırır, iii. Şeker hastalığına yol açan insülin duyarsızlığını hafifletir, iv. Tüm bunlar kan şekerinde düşüş eğilimi sağlar.
Ama kan şekerini belirleyen pek çok unsur olduğundan bu düşüş her zaman gerçekleşmeyebilir veya bazen de kan şekeri sıkıntı yaratacak kadar fazla düşebilir. Bunu ileride daha geniş olarak paylaşacağım.
Bazen de tam tersine, egzersiz kan şekerinde geçici yükselmeye neden olur. Birçok kasın kullanıldığı şiddetli bir egzersizde, mesela yüksek tempolu koşu sırasında, “katekolamin” dediğimiz adrenalin ve benzeri hormonlar daha fazla salgılanır. Bu 1-2 saat süreyle vücutta glikoz üretimini teşvik eder. Glikoz artışı, özellikle artık şekerin harcanmadığı, egzersizi izleyen kısa dönemde, kan şekeri yüksekliği olarak karşımıza çıkar. Ama bu yükselmenin vücuda anlamlı zararı yoktur.
Sonraki bölüm: Egzersizin şeker hastalarında uzun dönemdeki etkileri