Bunlardan biri kanser riskinde artışa neden olduğudur. Bu konuda lehte ve aleyhte yayınlar bulunmaktadır. Pravastatinin yaşlılarda kanser ve kanserden ölüm riskini artırdığı bildirildi. Buna karşılık mide, karaciğer, kalın bağırsak (kolorektal), yemek borusu (özofageal), yumurtalık (over), prostat ve böbrek kanserleri statin kullananlarda daha az bulundu. Ama statinin yaşlılarda kanser riskini artırdığı kabulü yaygındır.
***
Statinlerle ilgili tartışmalardan bir diğeri, şeker hastalığı riskinde artıştır. Statin kullanımının yeni şeker hastalığı riskini artırdığı ve mevcut şeker hastalarında şeker kontrolünü olumsuz etkilediği yolunda çok sayıda yayın vardır. Ancak bu yayınlarda yeni şeker hastalığı gelişme riskini %1’den daha az bulan da vardır, %46 saptayan da.
Yeni şeker hastalığı gelişmesi riski yaşlılarda, şişmanlarda, açlık kan şekeri ve kanında trigliseriti yüksek olanlarda, yüksek tansiyonlularda görece fazladır.
Birincil koruma için pravastatin kullanıldığında şeker hastalığı riskinin daha az olduğu bildirilmiştir.
Statin dozunun artışı, kalp ve damar hasatlığında faydayı artırmakla birlikte, yeni şeker hastalığı gelişme riskini de artırır. Bir yayında yüksek yoğunlukta tedavinin, orta yoğunlukta tedaviye göre bu riski %12 kadar artırdığı saptandı.
Statinler yeni şeker gelişmesi riskini artırıp şeker kontrolünü bozabilir. Ama faydası daha fazladır. Yaşlılarda kansere neden olabildiği söylenmektedir.
Bütün bunlara rağmen, statinlerin yeni şeker hastalığı gelişmesi veya mevcut şeker hastalarında şeker kontrolünü olumsuz etkilemesini, statin kullanmama gerekçesi saymak çok akıllıca değildir. Statinin getireceği faydayla zarar karşılaştırıldığında, fayda hayli ağır basar.
Ancak statin kullanan hastalarda açlık kan şekeri ve glikolize hemoglobin (HbA1c ) takibi yapılması uygun olur.
***
Saydıklarımız dışında statinler; baş ağrısı, bulantı, uyku bozukluğu, yorgunluk, döküntü ve kaşıntı gibi yan tesirlere de yol açabilir.