Bilimin bazı söylemlerinin, bir zaman sonra çok ta doğru olmadığı anlaşılabilir. Ama bu, milyonlarca bilim insanının eleştiriye, yeniliklere ve değişime açık ortak ürünü olan bilimsel bilginin rehberliğine gölge düşürmez. Böylesi yanlışları ortaya çıkaracak mekanizma, yine bilimin kendisidir.
Birkaç hekim, hem de profesör ünvanlı birkaç hekim, bilim maskesi ile ama sağlam kanıtlar ortaya koyamadan, “kolesterolün bakteri ve virüsleri öldüren bir hormon olduğu, damar tıkanmasında payının olmadığı ve kolesterol ilaçlarının faydasız hatta zararlı olduğuna” Türk halkını inandırmayı başardılar.
En son kılavuzların rehberliğinde, kolesterol ilaçlarıyla ilgili söylenenleri özetlemeye çalıştım. Günümüz tıbbının, “fareli köyümüzün kavalcısı” gibi söylemediği görülüyor.
Önümüzdeki yıllarda, hatta aylarda bu görüşlerde değişiklikler olabilir; hatta olması kuvvetle muhtemeldir. Ama bilimi rehber edinenlerin kârlı çıkma ihtimali, şarlatanlara kulak verenlerden her zaman daha fazladır.
***
Kolesterol düşürücü olarak bilinen statin ailesi, LDL denen kötü kolesterolü ve bir başka kan yağı trigliseriti düşürür, HDL denen iyi kolesterolü artırır. Ama kalp ve damar hastalıklarına, kan yağlarına tesiri dışında da olumlu etkileri vardır.
Güncel tıp, LDL değeri ne olursa olsun, kalp krizi, inme gibi damar sertliğinden kaynaklanan hastalıkları olanlarda ve koronerlere stent, baypas gibi girişimlerde bulunulanlara vakit geçirmeden yüksek dozda statin başlanmasını ve sürdürülmesini öneriyor.
Damar sertliğine bağlı kalp ve damar hastalığı tanısı konmamış olsa bile, bu hastalıklara yüksek yatkınlıkları nedeniyle şeker hastaları ve kronik böbrek yetmezliği olanlara da statin tavsiye ediliyor.
***
Her ilaç gibi statinlerin de bir takım yan tesirleri vardır. Bunların en bilineni karaciğer ve kas hasarıdır. Ancak, şöhretleri kadar sık olmadıkları, ileri derecede kas hasarının yol açabildiği “rabdomiyoliz” dışında ciddi boyutlara ulaşmadıkları, ilacın kesilmesiyle düzeldikleri kabul ediliyor.
Statinler, yeni şeker hastalığı ortaya çıkma ihtimalini artırıp halihazırda şeker hastalığı olanlarda şekerin kontrolünü olumsuz etkileyebiliyor. Ama faydası zararından çok daha fazla olduğundan, tercihin ilacı almaktan yana kullanılması yönünde görüş birliği bulunmaktadır.
Statinler, yaşlılarda kanser ve şeker hastalığı riskini artırabilmelerine karşılık, kalp ve damar hastalığına faydaları görece az olduğundan 75 yaş üstünde kullanılmasına, daha düşük yaşlardaki kadar iştahlı yaklaşmama eğilimi gözleniyor.
Gebeler, emzirenler ve ileri derecede sirozu olanların statin kullanmaları uygun değildir. 10 yaşın altında da önerilmiyor.