Kolesterol, son yıllarda ülkemizin en temel gündem maddelerinden birine dönüştü. Medyamızda, güncel tıbbın söylemlerine inat, “doymuş yağ ve hayvansal ürünlerin sınırsız yenebileceği, kolesterol yüksekliğinin düşman değil dost olduğu, kolesterol ilaçlarının faydadan çok zarar verdiği” görüşleri biteviye tekrarlandı.
İtiraf etmek gerekir: Halkımız bu söylemleri çok sevdi. Artık gönül rahatlığıyla işkembe, kelle-paça, ciğer, tereyağı, sucuk, kebap, kırmızı et tüketebilirlerdi. Kolesterol tahlili ve kolesterol ilaçları için cebelleşmelerine de ihtiyaç kalmamıştı.
Bir hekim olarak pek çok hastamın ve sosyal çevremden pek çok kişinin kolesterol ilaçlarını bırakmalarına tanık oldum.
Tıp bilgim bana bunların doğru olmadığını söylüyordu. Güncel bilgi sürekli değişip yenilendiğinden, en son kaynakları tekrar tekrar gözden geçirdim. Her defasında, medyamızda dile getirilenlerle, güncel muteber bilgi arasında uçurumlar olduğunu gördüm. Konuşarak ve yazarak bu bilgiyi paylaşmaya çalıştım. Ama ben ve benim gibi düşünen hekimlere halkın daha az iltifat ettiğini esefle gözlemledim.
Üzüntüm, kendini aydın addeden insanların ve –ıstırapla söylüyorum-, bazı hekimlerin de bu kervana katılmış olmasıdır. Asıl sorun tereyağı ve kolesterol ilacı değildir. Hatta iddia sahiplerinin ileride haklı oldukları da ortaya çıkabilir. Sorun, ülkemizin kılavuz olarak bilim yerine mesnetsiz iddialarını bilim maskesi altında sunanları seçmesi, muteber güncel kaynaklara erişme basiretini gösteremeyişidir.
Kolesterol ilaçları konusunda kafalar karışık. Sorun, kılavuz olarak bilim yerine şarlatanların seçilmesi ve muteber güncel tıp kaynaklarına erişme basiretinin gösterilemeyişidir.
Kılavuzunu güncel muteber bilim olarak seçenlere, bugünün konuyla ilgili hâkim görüşünü aktarmaya çalışacağım. Hâkim görüşten kastım, muteber tıp kurum ve kuruluşlarının konuyla ilgili kılavuzlarıdır. Güncelliği vurgulama nedenim, tıbbın kendini sürekli yeniliyor olmasıdır. Bilimin gücü de, dogmalara saplanmadan her geçen gün daha iyiye evrilmesinden olsa gerektir. Siz bu satırları okurken milyonlarca bilim insanı laboratuvarlarında, kliniklerinde, sahada; büyük özverilerle biraz daha aydınlık çabasındalar.
Yazının bilgilendirme amaçlı olup tedaviyle ilgili kararları hekim desteği olmaksızın vermemek gerektiğini hatırlatmak isterim.