Konuyla ilgili ilk önemli bilgi, 1813-78 yılları arasında yaşayan Claude Bernard’ın, tavşanlara et vermeye başlayınca idrarlarının asitten alkaliye döndüğünü fark etmesidir. 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra, muhtemelen vitamin eksikliğinden kaynaklanan skorbüt, beri beri, pellegra gibi hastalıklarla ilgili gözlemlerin etkisiyle, işlenmiş gıdalar yerine, çiğ sebze ve meyve tüketiminin daha sağlıklı olduğuna ilişkin görüşler dile getirilmeye başlandı.

Tıp dünyası altmışlı yıllardan sonra asit-baz (alkali) dengesiyle daha fazla ilgilendi. Bu ilgi özellikle böbrek taşı ve kemik erimesinde yoğunlaştı. Bazı böbrek taşlarının asidik idrar ortamında daha kolay geliştiği fark edilmiş; bu taşların tekrar oluşmasının önlenmesi için, idrarın alkali hale getirilmesi önerilmiştir. Ama alkali diyeti, belki de asıl popüler hale getiren, kemik erimesi ile ilişkilendirilmesidir. Vücudun gereğinden fazla asit yüküyle baş edebilmek için, kemikteki mineralleri kullandığı; bu yüzden kemiğin eridiği belirtilip, bunun et yerine sebze-meyve tüketmek şeklinde alkali oluşturucu bir diyetle bertaraf edilebileceği söylenmiştir. Bu söylemler sırasında, kemik sağlığını Batı tarzı “daha asidik” beslenmenin bozduğu saptamaları, asidi şeytanlaştırmanın da önünü açmıştır.

Alkali diyet bağlamında savunulan, protein ve tahıl tüketiminin azaltılıp sebze ve meyve yemenin artırılması önerisinin, çağımızın temel sorunları olan kalp-damar hastalıkları ve şeker hastalığı gibi konularda da büyük ölçüde desteklenmesi, bazı alternatif tıp savunucularına, alkali diyetin sınırlarının genişletilmesi cesaretini verdi. Asıl suçlunun, vücudun asitle kirlenmesi ve bunu teşvik eden beslenme tarzımız olduğu söylendi. İnsanlık bu günahtan kurtarılabilirse, tüm hastalıklardan da kurtulması mümkün olabilirdi.

Geleneksel tıbbın çok iltifat etmediği bu görüşler, ABD’de daha çok gazete ve magazin dergilerinde kendine yer buldu. Konuyla ilgili kitaplar yayımlandı. Bunlar arasında, 2005 yılında yayımlanan “Kilo Kaybı İçin pH Mucizesi” (The pH Miracle for Weight Loss. By Robert O. Young, PhD, and Shelly Redford Young. Warner Books) kitabını öncüler arasında sayabiliriz. Yazarlar, ilk 2-3 haftası sıvı diyet şeklinde olmak kaydıyla, her 13.5 kilogram beden ağırlığı için bir litre alkali su ve besinlerin %70-80’ini yeşil sebzelerin oluşturduğu bir diyet; bitki tozları, bitkisel lavman ve haftada 5 gün, 15-30 dakika egzersizle, 12 haftada aşırı yağların eriyip hücrelerin sağlıklı hale geleceği vaadinde bulundular. Hollywood ünlülerinin ilgi göstermesi, popülerleşmesini kolaylaştırdı. Ama diyeti asıl parlatan Victoria Beckham oldu (Beckham 1, Beckham 2, Beckham3).