dr. pozitif
daha sağlıklı • daha ince
daha genç • daha mutlu
ana sayfa
biz kimiz?
zayıflayalım
besinler
hareketlenelim
sigarasız hayat
hastalanmayalım
gerçekten mi?
haberler
sağlık‑ölçer
gülelim
fat burning calculator
ücretsiz abone olun
bu sayfayı arkadaşıma gönder
ana sayfa
biz kimiz?
zayıflayalım
besinler
hareketlenelim
sigarasız hayat
hastalanmayalım
gerçekten mi?
haberler
sağlık‑ölçer
gülelim
fat burning calculator
___________________________
ücretsiz abone olun
bu sayfayı arkadaşıma gönder
Kanda D vitaminine bakmalı mı? Güneş lambası çözüm olabilir mi? D vitamini zehirleyebilir mi?
Kanda D vitaminine bakmalı mı? Güneş lambası çözüm olabilir mi? D vitamini zehirleyebilir mi?
Dr Ömer Dönderici
09.04.2015

Herkesin aynı fikirde olmadığı konulardan biri, D vitamini eksikliği ya da sonradan bu eksikliğin tamamlanıp tamamlanmadığının tespiti için, kanda D vitamini düzeyine bakılmasının gerekip gerekmediğidir.

Bazı tıbbi sorunlarda [ciddi D vitamin eksikliği (rickets, osteomalazi), kemik erimesi (osteoporoz), kronik böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, emilim bozuklukları (malabsorbsiyon), sindirim bozuklukları (maldijesyon), parathormon fazlalığı (hiperparatiroidi), şişmanlık (obezite), granülomatöz hastalık, siyah ırk, gebe ve emzirenler, düşme-kırık öykülü yaşlılar, D vitaminini eksilten ilaç alanlarda] doktorlar bakma ihtiyacı duyabilir.

Kimilerine göre- doktorlar ihtiyaç duymadığı sürece, toplumdaki bireylerin kendiliğinden ya da doktorları zorlayarak kanlarında 25HVD düzeylerine baktırmalarına gerek yoktur. Daha önce de konuştuğumuz gibi, deride güneş yardımıyla üretimde toksik düzeylere çıkılmadığı, gıdalarla sınırlı alınabildiği, günde 4-10 bin İÜ’ye kadar güvenle kullanılabileceği; oysa günlük ihtiyaç 1000 İÜ civarında olduğu için, kan D vitamini seviyesine bakmaksızın önerilen günlük D vitaminini rahatlıkla kullanabilirler.

Kimileri ise, daha emin bir yol olarak, bakılmasından yanalar. Bu halde de, ikide bir bakılmasına gerek olmadığını söyleyebiliriz.  Şayet bakılacaksa riskin arttığı kışın bakmak daha iyi olabilir. Şayet eksiklik var, bu eksiği tamamlamaya yönelik tedavi yapılmış ve günlük ihtiyacı karşılama (idame) dozuna geçilmişse, 25 HVD ancak 3 ayda kararlı hale geçeceğinden, şayet illa kontrol yapılacaksa, bu süre gözetilmelidir.

***

Kanda D vitamini bakma konusunda fikir birliği yoktur.

Güneş lambaları ağızdan takviyeye makul bir alternatiftir.

D vitamin fazlalığı toksiktir.

Yapay güneş ışını (güneş lambası veya ultraviyole lambası), derimizdeki doğal üretimi harekete geçiren, güneşsizliğe çare olabilecek makul bir seçenektir. Güneş için söz ettiğimiz, üretilen D vitamininin hiçbir zaman toksik düzeye erişme riskinin olmayışı, bu lambalar için de geçerlidir.

Ancak yeter sürenin ne olduğu ve –uzun dönem- güvenirlikleri konusunda yeterli birikim yoktur.

İsveç’te, 6 hafta süreyle, haftada 3 kez tüm bedenin UVB lambalarıyla ışınlanmasının, aynı sürede günde 1.600 İÜ D vitamini ikamesi almaya göre kan D vitamini düzeyini yükseltmede daha başarılı olduğu bildirildi.

Ancak ten koyulaştıkça ışın etkinliği azaldığından, cilt rengine göre uyarlama gerekir. Sentetik ultraviyole lambalarıyla tüm bedende -24 saat sonra normale dönen- “en hafif kızarıklık yaratan doz (minimal eritemik doz)” ile açık cilt renkli birinin 10-12, kızılderililerin 30, siyah derililerin 120 dakikaya ihtiyacı olduğu görüldü.

Şimdilik, yapay güneş ışını, daha ziyade, çok yüksek doz takviye gerektiren yağ sindirim ve bağırsaktan emilim bozuklukları olanlarda, D vitamin desteğine ek olarak tercih edilmektedir.

***

Deride üretim yerine takviyenin vücutta birikip zehir etkisi gösterebileceğini söylemiştik. Zehir etkisi gösterme riski taşıyan kan D vitamini seviyesi konusunda 60 ng/mL’den 200 ng/mL’ye (150 nmol/L’den 500 nmol/L)’ye kadar farklı rakamlar bildirilmiştir. Daha önce söylediğimiz günde 4-10 bin üniteye kadarki D vitamini dozları için bu riskin söz konusu olmadığını bir kez daha tekrarlayalım.

Doz aşımı, kendisini kanda kalsiyum ve fosfatın yükselmesi, idrarla kalsiyum atılmasında artışla gösterir. Doz aşımı kısa sürede gerçekleşmişse (akutsa), -özellikle kalsiyum yükselmesi nedeniyle- bilinç bulanıklığı (konfüzyon), aşırı idrara çıkma, susama hissinde artış, iştahsızlık, kusma, kas güçsüzlüğü; doz aşımı uzun sürede birikim sonucu gerçekleştiyse (kronikse), böbreklerin kireçlenmesi (nefrokalsinozis), kemikte kemiği sertleştiren minerallerin kaybı ve ağrılar görülür. Böbrek taşı gelişimi kolaylaşır; damarlar ve kalp kapaklarında kireçlenmeler ortaya çıkar. Erken ölüme neden olabilir.

diyet çiceği

Bu yazıyı okuduğunuza göre belki bunlar da ilginizi çeker:

| yukarı |
 Kapat   X  dr. pozitif'e kaydolun- gökkuşağı

dr. pozitif'e ücretsiz kaydolun. Daha sağlıklı, daha ince, daha genç, daha mutlu olma yolunda gelişmeleri, yenilikleri size haber verelim.



Veya aşağıdaki formu doldurup Kaydet düğmesine basın
Adınız:
Soyadınız:
E-Postanız:
ana sayfa
biz kimiz?
zayıflayalım
besinler
hareketlenelim
sigarasız hayat
hastalanmayalım
gerçekten mi?
stres
sağlık‑ölçer
gülelim
fat burning calculator
___________________________
ücretsiz abone olun
bu sayfayı arkadaşıma gönder