D vitamini, ilk kez, beyni ve omuriliği tutarak çok farklı tablolara yol açabilen “multipl skleroz (MS)” hastalığı ile sinir sistemiyle ilişkilendirildi. Daha önce konuştuğumuz, düşme riskinde azalma kasların dışında sinir sisteminin de katkısıyla gerçekleşiyor olabilir.
D vitaminiyle sinir sistemi arasında bağ kurulmasına yol açan bir başka şey yaşlanma sürecidir. D vitamin eksikliğinin, kemik erimesi, yaşlılarda düşme ve kırık riskinde artışla başlayıp kanserle, damar sertliğine bağlı koroner kalp hastalığı ve inme ile süren ve ölüm oranında artışa uzanan ilişkiler kümesi, tüm bu gelişmelerde yaşlılığın ortak payda olabileceği çıkarımına neden olmuştur. Bilime göre, farklı belirtilerle kendini gösteren yaşlılığın temelinde ortak unsurlar vardır. Bu ortak unsurların yarattığı sonuçlardan biri de yaşlanmada ortaya çıkan bellek kaybı, idrakin azalması; bunama (demans, Alzheimer), Parkinson gibi beyinde dejenerasyonla ortaya çıkan hastalıklardır. D vitamini madem bir dizi yaşlılık hastalığıyla ilişkiliyse, son saydığımız beyinle ilgili sorunlarla da ilişkili olabilir diye düşünüldü.
D vitaminini beynimizle ilişkilendiren bir başka şey, özellikle güzün başlayıp yaza kadar süren ve yazın ortadan kalkan “mevsimsel depresyon” dur. Bunun güneş ve D vitaminiyle ilişkili olabileceği düşüncesi, bu ikilinin diğer ruhsal sorunlarla da ilişkili olabileceği varsayımını tetiklemiştir.
***
Kanda D vitamin eksikliği depresyon ve kısmen bellek ve idrak bozukluğuyla ilişkili bulunsa da, D vitamini takviyesi çok yarar sağlamıyor görünüyor.
Çeşitli çalışmaların tümünde olmasa da, çoğunda, kanda D vitamini (25HVD) düzeyiyle depresyon ve kısmen de bellek ve idrak bozuklukları (Alzheimer hastalığıyla) arasında ilişki bulunmuş; kanında D vitamini düşük olanlarda bu sorunların daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.
Ne var ki, insanlara D vitamini desteği vermek iç sıkıntısı (ankisete), depresyon, hafıza yada idrak bozukluklarında pek işe yaramamaktadır. D vitamini insanın kendini daha iyi hissetmesi ya da daha zinde olmasını sağlayamıyor gibidir.
Merak edenler bu konuda yapılmış bazı çalışmaların özetine bakabilirler (D vitaminin ruhsal durum ve zihin sağlığına etkisine ilişkin çalışmalar). Merak etmeyenler bir sonraki bölüme geçebilirler.